Yükleniyor...
özel öğrenme güçlüğü

Özel Öğrenme Güçlüğü (Disleksi)

Özel öğrenme güçlüğü, yazılı ya da sözlü dili anlamak ya da kullanabilmek için gerekli olan bilgi alma süreçlerinin birinde ya da birkaçında ortaya çıkan ve dinleme, konuşma, okuma, yazma, heceleme, dikkat yoğunlaştırma ya da matematiksel işlemleri yapmada yetersizlik nedeniyle, bireyin eğitim performansının ya da sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumudur.


DİSLEKSİ: ÖZEL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ

Yazılı ya da sözlü dili anlamak ya da kullanabilmek için gerekli olan bilgi alma süreçlerinin birinde ya da birkaçında ortaya çıkan ve dinleme, konuşma, okuma, yazma, heceleme, dikkat yoğunlaştırma ya da matematiksel işlemleri yapmada yetersizlik nedeniyle, bireyin eğitim performansının ya da sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumudur. Özel öğrenme güçlüğü görme, işitme, devinim, zeka yetersizliklerinden, çevresel, kültürel ya da ekonomik dezavantajlardan kaynaklanan yetersizlikleri kapsamaz. Nörolojik kaynaklıdır. Normal ve normal üstü zekaya sahiptir. Öğrenme güçlüğü olan bir kişiyi anlamak ve onlara eğitim vermek çok güç, çünkü problem gözle farkedilen bir şey değildir.


DİSLEKSİ NEDİR?

Disleksi, özel bir öğrenme güçlüğüdür. Kalıtsaldır ve nörolojik kökenlidir. Bu nörolojik farklılık kişinin farklı düşünme ve öğrenmesine neden olur. Disleksi, farklı ama birbiriyle ilintili bir grup faktörün bireyin hayatını bir ömür boyu etkilemesidir. Fonolojik, görsel ve işitsel işlemleme süreçlerinde yaşanan yetersizliktir. Bu güçlük kendini akıcı ve doğru okuma ve yazma becerilerinde gösterir. Sadece okuma-yazma hataları da değildir. Başarı grafiği son derece tutarsızdır. Bazı teknikler, metotlar öğretilebilir ama bazı problemleri hayat boyu devam edecektir.


Her Disleksik Birey Farklıdır!


ÖĞRENCİLER NELER SÖYLÜYOR?

  • Matematikte çok iyiyim ama yazı yazarken kelimeleri doğru yazamıyorum ve onları doğru okuyamıyorum.
  • Haftanın günlerini hatırlamakta güçlük çekiyorum.
  • Bazen kelimeleri okumakta güçlük çekiyorum.
  • Kelimeleri doğru dürüst okuyamıyorum. Eğer yazı beyaz bir sayfa üzerine yazılı ise, her şey hareket ediyor.
  • Onları takip etmekte güçlük çekiyorum. Benim için dinlemek okumaktan daha kolay.

DİSLEKSİNİN OLUMLU YANLARI:

  • Yaratıcı
  • Görsel-mekansal beceriler (3 boyutlu düşünebilmek)
  • Etkin bir görsel düşünme yetisine sahip olmak
  • Detaydan çok büyük resmi görebilmek
  • Görsel sanatlar
  • Beklenmeyen bağlantıları görebilmek
  • Farklı düşünebilen kişiler
  • Problem çözme yetisine sahip olan kişiler
  • Şiir yazma
  • Duygusal zeka
  • Politika, sanat, bilim, hukuk, ticaret ve öğretmenlik

ÖZELLİKLERİ:

  • Konuşmak istediği konunun sırasını hatırlamayabilir
  • Yönergeleri hatırlamakta güçlük çekmek
  • Yönergedeki sırayı hatırlamakta güçlük
  • Çoğunlukla dinlemiyor, dikkat etmiyor gözükürler.
  • Söylenenleri yanlış anlarlar.
  • Rakamları/harfleri ters yazmak ya da yanlış sırada yazmak (16, 61; b, p)
  • Yönergeleri ya da ödevlerini tahtadan ya da kitaptan kopya ederken yanlış yazmak (Tahtada çok fazla yazı varsa...)
  • Yazı yazarken hangi paragrafı ya da neyi düzeltmek istediğini hatırlamakta güçlük çeker. Bu değişiklikler yazısını nasıl etkiler karar veremez.
  • Yeni okula başladığında sınıfı bulmakta güçlük çekmek
  • Sağını solunu ya da günleri karıştırmak, randevuları karıştırmak
  • Yön duyguları yetersizdir. Kaybolurlar.
  • El yazıları kötü. Harfler ya çok ayrı, ya çok uzak.
  • Özel eşyalarını, örneğin silgisini, kalemini, anahtarını yanlış yerlere koymak ya da kaybetmek
  • Ders seçerken, kayıt olurken problemler
  • Organizasyon becerilerinde zorluk, özellikle ders çalışırken
  • Ders için yapmaları gereken şeyleri unutabilirler.
  • Kompleks bir ödevi nasıl yapılabilir hale dönüştürebilir
  • Zamanı etkin olarak kullanmada güçlük, geç kalırlar.
  • Zaman kavramı (Bir aktivite ne kadar zaman alır? Ne zaman biter?)
  • Kelime bulmakta güçlük çekmek
  • Kelimeyi hatırlamaz, tarif eder.
  • Sosyal algılamada güçlük
  • Kelimelerin sözlük anlamı
  • Bazı disleksikler yazı yazarken güçlük çekerler.
  • Pek çok yazım hatası yaparlar.
  • Kelimeleri duydukları gibi yazarlar.
  • Kelimeleri karıştırırlar.
  • Çok yavaş yazarlar.
  • Aklına geleni yazmak unutmadan yazmak için çok aceleyle yazarlar ve yazdıklarını okuyamazlar.
  • Okuduğu bir şeyden anlam çıkarabilmesi için defalarca okuması gerekir.
  • Yavaş okur ve okuduğunu hatırlamakta güçlük çeker.
  • Okurken kelime atlar, ya da ekler.
  • Okuduğu yeri kaybeder ve tekrar baştan başlar.
  • Bildiği kelimeleri yanlış okur.
  • Bilmediği kelimeler nedeniyle okuma daha da güçleşir.
  • Okumaktan hoşlanmazlar.
  • Uzun okumalardan sıkılırlar.
  • Okumaları uzun süre alır.
  • Yazım hataları yaparlar.
  • Yazı yazmakta güçlük çekerler.
  • Özellikle kağıt üzerinde fikirlerini ya da kavramları açıklamakta güçlük çekmek
  • Fikirlerini toplayıp organize edebilmek. Onları doğru bir sırada düzenleyebilmek.
  • Önemli kelimeleri ya da cümleleri unutmak ya da nasıl yazılacağını bilememek.
  • İmla kurallarını noktalama işaretlerini karıştırmak.
  • Koordinasyon ve motor becerilerde yetersizlik
  • Sakar, hareketleri koordine etmede güçlük
  • Göz ve el koordinasyonunda problemler
  • Sayfaya odaklanmakta güçlük çeker.
  • Sayfayı algılama şekli, onun okumasını daha da güçleştirir.
  • Bazı disleksikler beyaz sayfa üzerindeki yazıyı okumakta güçlük çekerler.

İKİNCİL ÖZELLİKLERİ:

  • Anksiyete
  • Stres
  • Panik
  • Özgüven yetersizliği
  • Kendine değer vermemek
  • Yorgun ve bitkin olmak
  • Kızgınlık

Her birey farklı ve beyinleri farklı bir şekilde çalışır. Herkesin öğrenme tarzını öğrenmemiz gerekli.


ÇOCUĞUM OKUYAMAZSA!


DİSLEKSİNİN BELİRTİLERİ


3-5 YAŞ:

  • Kelimelerin tekrarlandığı şarkılardan hoşlanmaz
  • Tekerlemeli oyunları bir türlü öğrenemez
  • Bebek gibi konuşmaya devam eder.
  • Kelimelerini sık sık şaşırır
  • İsmindeki harfleri bile öğrenemez ve ilgi göstermez.
  • Haftanın günleri, harfleri sayıları bir türlü öğrenemez... tüm uğraşlara rağmen

5-6 YAŞ:

  • Harf ve kelimeleri tanıyamaz, kendi ismini bile yazamaz, kelimelere uyduruk yazılımlar bulur.
  • Kelimeleri hecelere bölemez.
  • Kapı kelimesini Ka-pı olarak bölemez.
  • Kafiye yapan kelimeleri tanıyamaz. Bacı-Hacı gibi
  • Harfleri kelimelerle bağdaştıramaz. Kedi ne ile başlıyor? Sorusunu cevaplayamaz.
  • Heceleri tanıyamaz. K ile hangisi başlar kedi, hacı, bacı diye sorulduğunda cevaplayamaz.

6-7 YAŞ:

  • Heceleri tanımakta ve yan yana koymaktaki güçlüğü devam ediyorsa
  • Tek heceli kelimeleri okuyamıyorsa: Top, bal, kel gibi
  • Okuma hataları harflerin dizilişinde hata yaptığını düşündürüyorsa.
  • Kediyi yedi diye okuma gibi...
  • Okumaktan nefret etme, okumayı ZOR İŞ olarak değerlendirme gibi yakınmaları varsa

7 YAŞ ve ÜZERİ:

  • Uzun ve zor kelimeleri yanlış okuma... Cumhuriyet yerine hürriyet gibi
  • Benzer kelimeleri karıştırma... Kurt yerine yurt gibi
  • Okurken duraklama, eee yani gibi eklerle doldurma
  • Telefon numarası, ev adresi, tarihleri hatırlayamama
  • Çok heceli kelimelerin sonunu veya tamamını uydurma cumhuriyetimizin yerine hükümetimizin gibi
  • Kelimelerin bazı hecelerini atlama cumhuriyetimizin yerine cumhuriyetin gibi
  • Okuma esnasında zor kelimelerin yerine kolayını seçme.
  • Hatıra yerine anı gibi
  • Yazım hatalarıyla dolu özensiz yazma
  • Bağlaç gibi anlamsız ekleri atlama.
  • İle, ve gibi kelimeleri okumama
  • Sesli okumaktan kaçınma

NELER YAPMALISINIZ:

Sınıf öğretmeniyle derhal görüşmeli onun görüşlerini almalısınız.

  • Ne kadar önce davranırsanız, çocuğunuzun hızlı okuma şansı o kadar artar.
  • Okul sistemi içinde veya dışarıdan mutlaka testlerini yaptırmalısınız.
  • Çocuğunuzun başarılı olduğu diğer alanları keşfedin.
  • Onun başka alanlardaki başarılarını ön plana çıkarın. Onun çok başarılı olabileceği, özgüvenini destekleyebileceği bir alan seçin.
  • Başarısız olduğu konularda onu yermeyin.
  • Evde destek sağlayın.

DİSLEKSİ TANISI NASIL KONUR?

Çocukların dil becerileri ve kitap etkileşim deneyimleri ve beceri gelişimleri okul öncesinde başlar fakat eğitimleri için gerekli beceriler okulda pekişir ve önem kazanır. Öğrencilerin akademik başarısında büyük önem arz eden okuma ve yazma becerileri aynı zamanda diğer konuları da öğrenmeleri için bir alt yapı sağlar. Zekâsı normal ya da normal üstü olan disleksili bireyler okuma ve yazma becerileri için istekli olsalar bile bu süreçlerde zorluk yaşayabilmektedir. Bu tanı grubundaki çocukların okuma ve doğru yazı yazma becerisinde zorluk yaşadığı görülmektedir. Disleksili öğrenciler yaşadığı bu zorluklar nedeniyle, eğitim hayatına uyum sağlayamamakta, düşük benlik algısı geliştirerek kendilerini arkadaşlarından ve okuldan soyutlayarak içine kapanabilirler. Disleksi, ortalama ve ortalamanın üzerinde zekası olan çocuklarda görülen okuma, verilen bilgileri işleme, söylenenleri not alırken güçlük çekme gibi problemleri tanımlayan bir öğrenme güçlüğüdür.


Okul Döneminde Disleksili Öğrencilerin Yaşadığı Zorluklar

  • Okuduğunu anlayamama veya anlamakta zorlanma
  • Okumayı geç ve güç öğrenme
  • Yavaş okuma, hatalı okuma
  • Sesli okuma sırasında vurgulamalara ve noktalama işaretlerine dikkat etmeme
  • Yazı yazmada bozukluklar
  • Noktalama hataları yapma
  • b ile d, b ile p harflerini karıştırma
  • Benzeyen kelimeleri karıştırma (“ev” yerine “ve” vb.)
  • Kelimeleri ters olarak yazma.
  • Kelimeleri yanlış veya eksik heceleme, heceleri tersten okuyup – yazma
  • Sayfayı düzensiz kullanma, satır çizgileri arasında yazmada zorluk
  • Kelimeleri aralıklı veya çok bitişik yazma
  • Matematik becerilerinde güçlük

Disleksi, okul öncesi dönemde belirtiler vermesine rağmen en çok ilkokul döneminde belirgin hale geliyor. Okuma bozukluğu şeklinde gözlemlenen disleksi, kelimeleri hecelemede zorlanma, hızlı okumada zorlanma, kelimeleri yazmada zorlanma ya da yanlış telaffuz etme gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Disleksinin teşhisi için ilk basamak okulda sınıf öğretmeni ve rehber öğretmen tarafından yapılan değerlendirmedir. Bunun için öncelikle sınıf öğretmeninin öğrenciyi iyi tanıması gerekir. Okul rehber öğretmeni tarafından yapılan görüşme ve akademik durum değerlendirmesinden sonra disleksi belirtilerinin görüldüğü ilkokul çağı çocuklarının hastaneye yönlendirmesi yapılır. Hastanedeki tıbbi değerlendirme aşaması, kulak-burun-boğaz, nöroloji, göz hekimleri ve çocuk psikiyatristlerinin muayenelerini içerir. Genel nörolojik muayene de hastanın durumunu değerlendirmede kullanılır. Tanı için en önemli verilerden biri hastanın tıbbi, gelişimsel ve bilişsel hikayesinin alınmasıdır. Bu aşamada psikiyatristler tarafından çocukta öğrenme güçlüğü belirtileri tespit edilmişse psiko-eğitsel değerlendirme aşamasına geçilir.


Psiko-Eğitsel Değerlendirme

Çocuğun tüm gelişim özelliklerinin ve akademik yeterliliklerinin belirlenmesi için gözlemleme, karşılıklı görüşme, etkinlik, ölçü aracı uygulamaları ve sonuçların değerlendirilmesini içerir. ‘Psiko-eğitsel Değerlendirme’ aşaması gelişim özelliklerinin, zeka düzeyinin, görsel-işitsel algının, okuma-yazma-matematik becerilerinin değerlendirilmesini kapsar. Bu değerlendirme ile disleksi belirtilerinin ne oranda seyrettiği ve disleksinin şiddeti belirlenerek; değerlendirme sonucu çocuğun akademik olarak yetersiz olduğu alanlar tespit edilir.

Çocuğun Motor becerileri, Dil Becerileri, Bilişsel Beceriler, Akademik becerileri belirlenir.

  • Motor becerileri değerlendirilirken çocuğun aynı yaş gruplarında oyun, denge koordinasyon becerilerine bakılır.
  • Dil Becerileri çocukların tüm gelişimlerini etkilediğinden, gerek doğal oyunlarda gerekse çalışmalar sırasında kurulan cümlelerde kelime sıralaması, vurgu, tonlama, hız, akıcılık, kelime dağarcığı, mimikler, jestler dikkate alınarak değerlendirilir.
  • Bilişsel Becerileri değerlendirilmesinde öncelikle sahip olduğu kazanımları tespit edilir. Okuma yazma, anlama, kavrama becerileri, matematiksel işlemler, problem çözümündeki durumu analiz edilerek güçlü ve geliştirilecek yönleri belirlenir.

Değerlendirme sonrasında hazırlanan eğitim planı çerçevesi oluşur.

  • Akademik Becerileri değerlendirilmesinde çocukların sosyal gelişimleri ön plana çıkar. Toplumsal yaşam içinde toplumda yer alabilmek için en temel becerilerden birisidir. Ebeveynler çocukların sosyalleşmesini çok önemserken özellikle sosyalleşmesini, uyumlu olmasını, yaşıtları arasında kolay iletişim kurmasını tercih ederler. Bu çerçevede hazırlanan programlarda özellikle özgüvenin oluşturmasını, kolay uyum sağlama yeteneklerinin, farkındalıklarının geliştirilmesi hedeflenir. Bireyin eksiklikleri belirlenip öğrenciye özel destek programı belirlenir. Bu programla birey akranlarıyla eşit seviyelere gelene kadar akademik olarak desteklenir. Disleksinin şiddetine bağlı olarak sunulan eğitim desteğinin de yoğunluğu ve süresi değişir. En son disleksi tanısını raporlaması gereken birim ise çocuk psikiyatristleridir.

DİSLEKSİ HANGİ TESTLERLE ANLAŞILIR?

Psiko-eğitsel değerlendirme sürecinde, gerekli görülmesi halinde tanı için en çok başvurulan disleksi testi uygulaması WISC-R & WISC-4 Zeka Testidir. Bu test 6 yaşını doldurmuş ve 16 yaşını doldurmamış çocuk ve ergenlerde uygulanabilir. Mevcut testler içerisinde kliniklerde yaygın olarak kullanılması ve standardizasyonu olması Wechsler Çocuklar İçin Zeka Ölçeği'ni (WISC-R) diğer testlerin bir adım önüne geçirmektedir.


Disleksinin Tıbbi Tanılanmasında Kullanılan Diğer Testler (Disleksi Testleri):

  • Cognitive Assessment System (CAS)
  • Stanford-Binet Zeka Testi
  • Bender-Gestalt Görsel-Motor Algı Testi
  • Frostig Gelişimsel Görsel Algı Testi
  • Peabody Testi
  • GISD Görsel İşitsel Sayı Dizileri Testi
  • Gessel Gelişim Figürleri

Okuma Güçlüğü Çeken Öğrenciler İçin Neler Yapılabilir?

İlkokulun birinci sınıfta yapılan okuma yazma öğretimi, okuma-yazma becerisinin temelini oluşturur. Birey, bu dönemde kazandığı okuma yazma becerilerini yaşam boyu kullanır. Okuma becerisi yeterince gelişmemiş bireylerde ise bu durum hayat boyu devam edecek olan problemlere yol açacaktır. Öğrencilerin okuma ve yazma süreçlerindeki başarısızlıkları ilkokulunun ilk yıllarında sınıf öğretmeni ve ailenin kafasını karıştırabilir. Bu öğrenciler sınıftaki akranları ile aynı düzeyde eğitim alsalar bile akranlarından okuma ve yazma gibi temel becerilerde geride kalırlar. Bu durumda ilk bakılması gereken öğrencide öğrenme güçlüğü olup olmadığıdır. Özel öğrenme güçlüğü okuma, yazma, bilgileri işleme, konuşma dili, yazı dili ve düşünme becerileri gibi akademik becerilerde güçlükler yaşayan, buna karşın ortalama veya ortalamanın üzerinde zekaya sahip olan bireyler grubunu gösteren bir terim olarak kullanılmaktadır. Öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin çoğunluğunda gözlenen en büyük sorun okuma alanıdır. Özellikle öğrenme güçlüğü olan bireylerde okuma güçlüğü sık görülmektedir.


Okuma Güçlüğüne Sahip Öğrencilerin Özellikleri

Okuma güçlüğü herhangi bir zeka sorunu olmamasına rağmen bireylerin yaşıtlarına göre okuma hızında ve akıcılığında yaşadıkları problemleri işaret eden bir kavramdır. Yavaş okuma, eksik okuma, okuma çalışmalarını sevmeme, yaşına uygun sözcük kapasitesinin olmaması, öğrendiği kelimeleri düzgün telaffuz edememe, okuma sürecinde kelimeleri atlama, okuduğu metinleri anlayamama, kelimelerin sonunu yanlış tamamlama gibi belirtiler okuma güçlüğünün belirtisi olabilir. Okuma güçlüğü, okul çağında derslere karşı isteksizlik, çalıştığı halde istediği verimi elde edememe, okuma ya da yazmada güçlükler, derslere karşı başarısızlık duygusu, özgüven eksikliği hatta duygusal değişikliklere bile yol açabilmektedir.

  • Okuma ve okuma çalışmalarından hoşlanmazlar.
  • Sınıf içinde sesli okuma yapmaktan çekinirler.
  • Akıcı okuyamazlar.
  • Okuma hızları oldukça düşüktür.
  • Okuma becerileri çok yavaş gelişme gösterir.
  • Öğrendiği kelimeleri düzgün telaffuz etmede zorlanır.
  • Okumanın yanında yazım ve anlama yetenekleri de zayıftır. Okudukları metinleri anlatmakta sıkıntı yaşarlar.
  • Sınıf içerisinde verilen yönergeleri takip edemezler.

Okuma Güçlüğünün Yaşadığı Sorunlar

Okuma güçlüğü olan bireylere bakıldığında okumada 3 temel sorun yaşadıkları görülmektedir. Bunlar okuma hataları, okuduğunu anlayamama ve akıcı okuyamama sorunlarıdır. Bunların ilki okuma sürecinde yaşıtlarının yaptığından fazla okuma hatası yapmaları. Yapılan okuma hataları genel olarak şunlardır:

  • Okuma hızında düşüklük
  • Heceleme
  • Telaş
  • Dikkat eksikliği
  • Eklemeler ve çıkarmalar
  • Duraklamalar
  • Kelime tanıyamama
  • Geriye dönüşler

Bir diğer sorun ise okuduğunu anlayamamadır. Bazı okuma güçlüğü çeken öğrenciler sesli olarak metni okumakta yani seslendirme yapmakta ancak okunulan metni anlamamaktadır. Okunulan metni anlayamamak da hem bireyin derslerinde başarısızlığa hem de günlük hayatta problemler yaşamasına yol açmaktadır. Okuma güçlüğü olan bireylerde en çok rastlanılan sorun akıcı okuma sorunudur. Akıcı okuma öğrencilerin okuduklarını düzgün, anlamlı ve hızlı okumasını etkilediğinden büyük öneme sahiptir. Öğrencilere akıcı okumada model olmak, tekrarlı okuma çalışmaları yaptırmak ve bu çalışmalar sırasında öğrenciye rehberlik yapmak öğrencilerin akıcı okuma becerilerinin geliştirilmesine yardımcı olur. Okuma güçlüğü olan bireyler öncelikle okunulan sesleri anlamlandırmakta daha sonra ise bu sesleri kavramaktadırlar bu geçen süre de okuma akıcılığını ve hızını düşürmektedir.


Okuma Güçlüğü Yaşayan Öğrenciler İçin Neler Yapılmalıdır?

Öğrencilerin okuma güçlüğüne müdahale etme ve sorunlarını çözme işlemine ilköğretimin ilk yıllarından itibaren başlanması gerekir. İlkokul düzeyinde okuma becerisinde sorun yaşayan öğrencilere eğer zamanında ve uygun yöntem tekniklerle birlikte eğitim verilmez ise bu problemin ileriki süreçlerde daha da artacağı ve düzeltilmesinin zorlaşacağı ve öğrencilerin yaşamları boyunca okuma güçlüğünden kaynaklanan sorunlarla mücadele etmesi gerekeceği unutulmamalıdır. Sınıf öğretmenleri okuma güçlüğü yaşayan öğrencileri için onların fiziksel ve bilişsel özelliklerine uygun eğitim materyalleri hazırlamalı, öğrenci düzeyine uygun stratejileri ve pekiştireçleri kullanmalı, öğrenciye uygun sınıf düzeni hazırlamalı ve öğrencinin okuma düzeyini sık aralıklar ile kontrol etmelidir. Disleksi olan çocuklar öğrendiklerinden zevk alırsa okumak onlar için daha kolay olacaktır. Özellikle çocuğun ilgi alanlarını hedefleyen okuma seviyelerine uygun kitaplar seçmek önemlidir. Örneğin, çocuğunuz bilime, uzaya ilgi duyuyorsa çocuğun okuyabileceği yaşına uygun, bilim, uzay konulu kitaplar seçebilirsiniz. Sınıf öğretmenlerinin okuma güçlüğü yaşayan öğrencilere ilişkin uyguladıkları eğitsel faaliyetlerin yanında bu öğrencilere ek öğretimlerin sağlanması gerekmektedir. Aileler ile işbirliği içinde olunması ve bireysel eğitimin de önemli olduğu unutulmamalıdır. Disleksi sorunu olan çocuklar çoklu duyusal öğrenme modelleriyle öğrenirler. Yani eğitimin göze, kulağa ve harekete dayalı olması gerekiyor. Bu eğitim çalışmalarında öğrenme alanları desteklenerek güçlükler giderilmektedir. Ek olarak dikkat eksikliği var ise dikkat eksikliğini gideren ilaç tedavileri uygulanabilir. Tanı bir çocuk psikiyatristi tarafından konmalıdır.


Disleksili Bir Çocuğun Okuma Sorunları

İlkokulun başından itibaren okumada güçlük yaşayan ve disleksi tanısı alan çocuklar yaşıtlarına oranla akademik becerilerini geliştirmekte geri kalmakta ve uyum sağlamada güçlük çekmektedir. Disleksi; birden fazla beceri veya alanda fonksiyonel kazanım eksikliğine sebep olabilmektedir. Bunlara örnek olarak okuma, yazı yazma, matematik, dinleme, konuşma ve akıl yürütme becerileri verilebilir. Disleksisi olan kişiler, sesli okumada hata yapma, akıcı okuma, okuduğunu anlama, heceleme ve yazma ile ilgili zorluklar yaşayabilirler. Disleksisi olan kişiler, hem yüksek sesle hem de kendilerine okumaktan kaçınabilirler. Okurken bile endişeli veya sinirli olabilirler. Bu, okuma becerisini kazandıktan sonra bile devam edebilir.

Fonolojik farkındalık dilin ses yapısına olan duyarlılığıdır. Konuşma dilindeki hece, ilk ses, kafiye ve fonem gibi ses birimlerini anlamından bağımsız olarak fark etme, parçalara bölme becerisidir. Fonolojik farkındalık becerisine sahip bir çocuk sözcüklerin hangi sesle başlayıp hangi sesle bittiğini, hangi sözcüklerin birbiriyle kafiye oluşturduğunu anlamaları, sözcüklerdeki sesleri düşürebilmeleri, sözcüklerdeki sesleri ayırabilmeleri ve ayrılmış sesleri birleştirerek sözcük oluşturabilmeleri beklenmektedir. Okuma güçlüğü olan çocuklarda fonolojik farkındalık daha geç gelişmektedir. Disleksik çocukların ve yetişkinlerin %70’i fonolojik disleksi yaşar ve bu da sözcükleri bileşen seslerine ayırmayı zorlaştırır. Bu, erken okumada sözcüklerin seslendirilmesini zorlaştırır ve heceleme becerilerini etkiler. Disleksik çocuklar okuma yapmaktan kaçınabilir veya kelime dağarcığını yansıtmayan bir düzeyde yazı yazılabilirler.


Disleksi okuma becerilerinde bazı problemlere yol açar. Bunlardan bazıları:

  • a) İşitsel ses ayırma hataları
    • Sert ve yumuşak ünsüz harfleri karıştırma (p-b, t-d, c-g, f-v, s-z, ş-j);
    • Telaffuzları yakın olan sesleri karıştırma (s-ş, s-j, ce-ci);
    • Sesli harfleri karıştırma (o-a, a-e).
  • Kelime düzeyinde:
    • kelimeleri oluşturan harfleri ayırmada zorluk;
    • Hecelerin seslerini karıştırmak ya da sessiz harflerin yerini değiştirmek (şeftali-feştali, portakal-porkatal, okul-oluk gibi) sıklıkla yazım hatası yapmak gibi sorunlar yaşarlar.
  • b) Görsel harf ayırma hataları
    • dikey (b-d, p-q) ve yatay (u-n) olarak benzerlik gösteren harfleri karıştırma;
    • şekilleri benzer harfleri karıştırma ı-i, o-ö;
    • Harfleri ters okuma ve yazma;
    • özellikle ‘b’ ve ‘d’, ‘p’ ve ‘b’, ‘m’ ve ‘n’ harfini karıştırma;
    • Heceleri karıştırma: al-la, ra-ar, ‘ve’ kelimesi yerine ‘ev’ yazma, ‘yok’ kelimesi yerine ‘koy’ yazma
  • c) Kelime cümle bozma (harfler yoluyla / heceleri ters çevirerek, tüm bir kelimeyi atlayarak, kelime ekleyerek, satır atlayarak).
  • Bu durum kelimenin analiz ve sentezinde ve okuduğunu anlamada yaşanan zorluk nedeniyle ortaya çıkmaktadır.
  • d) Parçalı okuma, okuma bazen oldukça yavaş, tereddütlü, uzun duraksamalar içeren, kelime tahmin etme veya mantıksız eklemeler olan, satır atlanan, tekrarlar içeren bir hale dönüşür.

DİSLEKSİ

Sıradanlık değil YARATICILIKTIR.


DİSLEKSİ ile

Baş edilmez YOL ALINIR.


DİSLEKSİ

Sorun değil AVANTAJDIR.


DİSLEKSİ

Yoksunluk değil ZENGİNLİKTİR.


BİZ DİSLEKSİ İLE BAŞETMİYORUZ YOL ALIYORUZ…..